İsrail

Giriş
Güncellenme

İsrail ve İsrail’e ihracat ile ilgili tüm bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz.

Genel Ekonomik Durum

İsrail ekonomisi, iç pazarın küçüklüğü nedeniyle ihracata dayalı bir büyüme sergilemektedir. 1990’lı yılların başında korumacı politikalarla gelişen giyim ve ayakkabı sektörleri, artan rekabetin etkisiyle son on yıldır yerini elektronik, haberleşme, medikal ve optik aletler gibi teknoloji-yoğun sektörlere bırakmıştır. Tüm dünyada artan talebin ve pazara gösterilen yoğun ilginin bir sonucu olarak, İsrail’de yüksek teknoloji endüstrilerinde faaliyet gösteren yerli ve yabancı
firmaların sayısı hızla artmıştır. İsrail’in Ar-Ge alanındaki bu başarısının temel kaynağı, yüksek eğitim düzeyi ve savunma, bilişim teknolojileri, tarım teknolojileri ve medikal teknolojileri ile ilgili Ar-Ge faaliyetlerine yapılan büyük yatırımlardır. Kimya, plastik ve gıda sanayi ürünlerinin ihracatında ve finansal hizmetlerde de son yıllarda önemli başarılar kaydedilmiştir.

Ekonomi Politikaları

Merkezi planlı ekonomiden serbest piyasa ekonomisine geçiş sürecinde 1985 yılından itibaren ekonomik alanda birçok reform gerçekleştirilmiş; devletin ekonomiye müdahalesi en aza indirilmiş, ticari engeller kaldırılmış ve kapsamlı bir özelleştirme programı uygulanmıştır. 2002 sonrasında ise YİŞ çevrilgen hale getirilmiş ve yabancı sermayenin ülkeye giriş-çıkışı serbestleşmiştir. Aynı yıl açıklanan ekonomik reform paketinde yer alan reformlar da (gelir vergisi oranlarının düşürülmesi, özelleştirmenin hızlandırılması, altyapı yatırımlarının artırılması, eğitim sisteminin gözden geçirilmesi vb) başarıyla  gerçekleştirilmiştir. Döviz kuru bandının kaldırılmasına ve serbest dalgalanma sistemine geçilmesine karar verilmiştir. Halen İsrail Merkez Bankası,
ekonomi politikasının belirlenmesinde önemli bir role sahiptir. 2010 yılı içerisinde ekonomik açıdan önem arz eden en büyük gelişme İsrail’deki mevcut limanların %15’ini özelleştirilmesidir. İsrail Devlet Şirketleri Kuruluşu (The Government Corporations Authority – GCA) öncelikli olarak Haifa ve Ashod limanlarının özelleştirilmesi hususunda çalışmalarına devam etmektedir.

Tarım ve Hayvancılık

Uluslararası ticaret anlaşmalarına bağlı olarak gümrük tarifelerindeki düşüşün, tüm dünyada artan rekabetin, su kıtlığının ve tarımsal alanların inşaata açılmasının bir sonucu olarak son yıllarda tarımsal üretimde gerileme yaşanmaktadır. Kuraklık zamanlarında devletten sübvansiyon alan çiftçiler zamanla yeni duruma ayak uydurarak, daha az tarım alanı ve su gerektiren yüksek kalitede mahsul elde etmiş; tarımsal üretimde geliştirilen teknolojilerle İsrail tarım alanında dünyanın en ileri ülkelerinden biri haline gelmiştir. Bu teknolojiler kullanılarak meyve-sebze üretimi, kültür balıkçılığı ve tohumculuk gibi
alanlarda Türkiye ile İsrail arasında ortak projeler geliştirilmesi mümkündür. Tarım sektörünün milli gelire ve istihdama katkısı yıllar itibarıyla azalırken; üretimin yarısının ihracata yönelik olması, ülkedeki narenciye dikim alanlarının giderek genişlemesine neden olmaktadır. İhracatı en hızlı büyüyen tarım ürünleri ise baharat ve tat bitkileridir (bazilikum, çirişotu, roka, kişniş, nane). Bu bitkilerin raf ömrünün uzatılması amacıyla sürdürülen Ar-Ge çalışmalarının hedefi; bu ürünlerin ihracatının deniz yoluyla yapılabilmesi ve böylece navlun maliyetlerinin azaltılmasıdır. (Kesme çiçeklerde bu başarılmış ve ABD’ye deniz yoluyla çiçek ihracatı yapılması sağlanmıştır.) Özel şartlarda yetiştirilen kaliteli ve rafine bazı ürünler (çok özel biber, minyatür patates
ve bazı meyve türleri) giderek artan talep üzerine başta İngiltere, Fransa ve Almanya olmak üzere Avrupa pazarlarına çok yüksek fiyatlarla ihraç edilmektedir. Bir diğer Ar-Ge faaliyeti ise, Galile Bölgesi’ndeki üreticilerin erik ve kayısı gibi ürünleri kış aylarında da üretebilmelerini ve bu meyvelerin kış aylarında da Avrupa piyasalarında kesintisiz satılabilmelerini sağlamaya yönelik çalışmalardır.

Sanayi

1990’lı yıllarda İsrail’in sanayi sektöründe yaşanan yapısal dönüşümün etkisiyle teknoloji-yoğun endüstrilere doğru bir kayma meydana gelmiş; tekstil, ayakkabı, ahşap ve kağıt gibi geleneksel sektörler; koruyucu engellerin ortadan kalkması sonucu artan rekabete yenik düşmüştür. Ürdün ve Mısır gibi düşük maliyetle üretim yapan ve ABD’ye gümrük vergisi ödemeden ihracat yapabilen ülkelerin tekstil sektöründeki ağırlığı artmıştır.
İsrail’in kaliteli sanayi altyapısının ve Ar-Ge kapasitesinin uluslararası tanınırlık kazanması ile birlikte yerel ve yabancı yatırımcıların sektöre ilgisi artmıştır. Özel şirketlerin Ar-Ge sektöründeki payı 2/3’ün üzerindedir. İsrail kökenli yazılım firmalarının; veri tabanı yönetimi yazılımları, eğitim yazılımları, internet yazılımları, antivirüs koruma ve güvenlik sistemleri gibi alanlarında rekabet gücü oldukça yüksektir. Fiber-optik ve elektro-optik kontrol sistemlerinde, ısıya duyarlı görüntüleme sistemlerinde, medikal cihaz üretiminde, gece-görüş sistemlerinde ve otomatik imalat sistemlerinde İsrail dünya lideridir. İsrail hükümeti, Ar-Ge harcamalarını %30-66 arasında değişen oranlarda sübvanse etmekte olup; devlet destekli bir projenin ticari
anlamda başarılı bir ürüne dönüşmesi halinde ürün geliştiricilerden telif ücreti almaktadır.
Biyoteknoloji: Dünyada önde gelen biyoteknoloji merkezlerinden biri olan İsrail’de biyoteknoloji ile bağlantılı olarak hücre, gen terapisi, bağışıklık sistemi, farmakolojik ekipmanlar, kimyasal tedavide kullanılan ilaçlar üretilmektedir. İsrail’in dünya biyoteknoloji sektöründeki toplam payı %2,5’tir. İsrail, dünyada kişi başına düşen en fazla biyoteknoloji patentine sahip 4. ülkedir. Tarım Teknolojileri: Gübre, kimyasallar, sulama, tohumculuk, veteriner ilaçları ve yem katkı maddelerinden oluşan sektörde Ar-Ge ve sanayi arasındaki yakın işbirliği sayesinde tarımsal teknoloji çözümleri dünyaya ihraç edilmektedir. Sulama alanında damlatma yöntemi konusunda dünyaca üne sahip olan İsrail; seracılık, hayvancılık ve bitki koruma alanlarında da ileri teknolojiye sahiptir. Yazılım: Yazılım sektöründe Amdocs, Check Point, Comverse, Retalix, Cimatron ve AladdinKnowledge gibi uluslararası üne sahip firmaların yer aldığı İsrail’de HP, IBM, Microsoft, Intel, SAP, Cisco ve Texas Instruments gibi dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinin de üretim tesisi bulunmaktadır.

Telekomünikasyon: Elektronik sanayi üretiminin yaklaşık %40’ını oluşturan telekomünikasyon sektöründe Bell South, Deutsche Telecom, France Telecom, HutchisonHong Kong, Sprint ve Telecom Italia gibi önde gelen uluslararası telekomünikasyon firmalarının yatırımları mevcuttur. Mobil telefon kullanımı oranı yaklaşık %90’a ulaşan İsrail, internet uygulamaları konusunda da çok gelişmiş bir teknolojiye sahiptir. İsrail ile Türkiye arasında 1 Mayıs 2005 tarihinde Sınai Araştırma-Geliştirme Alanında İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır.

Ülke Dış Ticareti

Doğal kaynaklar açısından yaşadığı kısıtlar nedeniyle İsrail’in ekonomik yapısı petrol ve sanayi ürünlerindeki fiyat hareketlerinden kolayca etkilenmektedir. Nitekim toplam ithalatın %75’ini hammadde ithalatı oluşturmaktadır. 1990’lı yılların başına kadar ihracatın artırılması amacıyla teşviklere ağırlık verilmiş ve ithalatın sınırlanması için tarife dışı engeller kullanılmıştır. Ancak 1990 yılında uygulamaya geçirilen bir liberalleştirme programı ile Doğu Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinden ithal edilen sanayi malları için istenen izinler kaldırılarak, %8-12 oranında gümrük vergisi uygulaması getirilmiştir. 1991 yılından önce İsrail’in dış ticaretinin büyük kısmını yürüttüğü ülkeler Batı Avrupa ülkeleri ve ABD iken, Arap ülkeleri tarafından İsrail’e yönelik olarak uygulanan boykotun kalkması üzerine İsrail ürünleri eski Sovyetler Birliği ve Asya gibi yeni pazarlara da nüfuz etmeye başlamıştır. 1997-1998 yıllarında ortaya çıkan Asya krizinin ardından Asya ülkelerinin (özellikle Hong Kong, Hindistan, Çin, Japonya ve Güney Kore) İsrail’in ihracatındaki payı yeniden artmış, günümüzde %20’ye ulaşmıştır. İsrail’in ihracatındaki gerileme genel itibarıyla bütün sektörlere ve bütün ticaret ortağı ülkelere yansımış, yalnızca elektrikli makine ve aksamları, organik kimyasallar ile diğer kimyasal ürünler ihracatında artış tespit edilmiştir. İhracattaki en büyük oransal düşüşler ise petrol ve petrol ürünleri, metalik olmayan mineral ürünler, tıp ve eczacılık ürünleri ve diğer taşıma ekipmanları sektörlerinde gerçekleşmiştir.

İthalattaki durum da, daha ılımlı olsa da, ihracatta yaşanan gerilemeyle paralellik göstermekte olup; petrol ve petrol ürünleri, elektrikli makine ve  aksamları, organik kimyasallar, hazır giyim sektörlerinde ithalat artışları, metalik olmayan mineral ürünler, taşıt araçları, telekomünikasyon cihazları, kağıt ve karton ürünleri ile demir ve demir dışı metaller sektörlerinde ithalat azalışları yaşanmıştır. İsrail’de 1990’lı yılların başına kadar ihracatın artırılması amacıyla teşviklere ağırlık verilmiş ve ithalatın sınırlanması için tarife dışı engeller kullanılmıştır. Ancak 1990 yılında uygulamaya geçirilen bir liberalleştirme programı ile Doğu Asya ve Doğu Avrupa ülkelerinden ithal edilen sanayi malları için istenen izinler kaldırılarak, %8-12 oranında
gümrük vergisi uygulaması getirilmiştir. 1991 yılından önce İsrail’in dış ticaretinin büyük kısmını yürüttüğü ülkeler Batı Avrupa ülkeleri ve ABD iken, Arap ülkeleri tarafından İsrail’e yönelik olarak uygulanan boykotun kalkması üzerine İsrail ürünleri eski Sovyetler Birliği ve Asya gibi yeni pazarlara da nüfuz
etmeye başlamıştır. 1997-1998 yıllarında ortaya çıkan Asya krizinin ardından Asya ülkelerinin (özellikle Hong Kong, Hindistan, Çin, Japonya ve Güney Kore) İsrail’in ihracatındaki payı yeniden artmış, günümüzde %20’ye ulaşmıştır. Doğal kaynaklar açısından yaşadığı kısıtlar nedeniyle İsrail’in ekonomik yapısı petrol ve sanayi ürünlerindeki fiyat hareketlerinden kolayca etkilenmektedir. ABD ve Avrupa Birliği ekonomilerindeki gelişmeler de İsraillin dış ticaretini etkileyebilmektedir. Yıllar içerisinde Avrupa Birliği ülkelerinin yaşadığı ekonomik kriz ve Amerika Birleşik Devletleri ekonomisindeki durgunluk İsrail’in ihracatını olumsuz olarak etkilemiş, İhracattaki toparlanma 2014 yılında 69 milyar dolarla maksimum miktara ulaşarak kendini göstermiştir. Ancak, bu yıldan itibaren ihracatta genel olarak bir düşüş göze çarpmıştır. 2017 yılında ihracat 60,9 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. İthalat ise 2011 yılında 73,5 milyar dolarlık maksimim düzeyden 2015 yılında 62 milyar dolara gerilemiş 2017 yılında ise 69,1 milyar dolara yükselmiştir. İsrailin dış ticareti çoğu yıllarda açık vermiş 2015 ve 2016 yıllarındaki fazladan sonra 2017 yılında 9 milyar doların üzerinde açık oluşmuştur.

İsrail’in diğer ülkelere ihraç ettiği ürünlerin başında, toplam ihracattan aldığı %24’lük pay ile elmaslar gelmektedir. Tedavi-koruma ilaçları, elektronik entegre devreler, ve hava taşıtlarının aksam ve parçaları ile telefon cihazları İsrail’in diğer başlıca ihraç ürünleri arasında yer almaktadır.

Dış Ticaret Politikası

İsrail, kurulduğu tarihten beri açık bir ekonomi politikası izleyerek hammadde ihtiyacını en avantajlı ve ucuz şekilde karşılayabilmek için birtakım ekonomik kuruluşlar ve gelişmiş ülkelerle ticaret anlaşmaları imzalamıştır. 1962 yılında GATT’a üye olan İsrail, 1995 yılında DTÖ’ye üye olmuştur.
İsrail’in AB ile 1975 yılından bu yana Serbest Ticaret Anlaşması (STA) bulunmakta olup; 1995 yılında STA yenilenmiş ve genişletilmiştir. İsrail’in ayrıca ABD, EFTA (İzlanda, Lihtenştayn, Norveç, İsviçre) ülkeleri, Ürdün, Mısır, Kanada, Meksika, Türkiye ve MERCOSUR ülkeleri (Arjantin, Brezilya, Uruguay ve Paraguay) ile de Serbest Ticaret Anlaşmaları bulunmaktadır. ABD ve İsrail arasında imzalanan STA ise İsrail’e çok geniş menşe kuralları imkanı tanımıştır. İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanlığı yılda 2 kez, gıda ve tarım ürünleri için gümrüksüz (veya düşük gümrük vergili) ithalat izni kota verilerini yayınlamaktadır. İthalat için başvuran ithalatçılar içinde izin verilenlerin listesi söz konusu Bakanlık’ın web sitesinde yayınlanmaktadır. http://www.moital.gov.il/

Türkiye ile Ticaret

Türkiye ile İsrail arasında imzalanan ve 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması’nı takiben, İsrail ile 2000 yılında 1 Milyar Dolar olan ticaret hacmimiz 2014 yılı itibarıyla 5,8 milyar ABD Doları ile maksimum düzeyine çıkmıştır. 2017 yılı itibariyle de ihracatımız 3,4 milyar dolar, ithalatımız ise 1,5 milyar dolar olarak gerçekleşmiş dış ticaret hacmimiz ise 4,9 milyar dolar olmuştur.

İki Ülke Arasındaki Anlaşma ve Protokoller

1-Serbest Ticaret Anlaşması

Türkiye ile İsrail arasında karşılıklı mal ve hizmet ticaretinin genişletilmesi yoluyla iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerin ahenkli şekilde gelişmesini teşvik etmek; iki ülke arasındaki ticaret için dürüst rekabet koşullarını sağlamak; ticaretteki engellerin kaldırılması suretiyle dünya ticaretinin gelişmesi ve genişlemesine katkıda bulunmak ve Türkiye ile İsrail arasındaki işbirliğini arttırmak şeklinde sıralanabilecek amaçlarla 14 Mart 1996 tarihinde imzalanan ve 1 Mayıs 1997 tarihinde yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında yaklaşık 200 ürüne uygulanan gümrük vergileri kaldırılmış, böylece ihracatımızda ve ithalatımızda önemli oranda artış kaydedilmiştir. Anlaşma metnine Ekonomi Bakanlığı’nın web sayfasından ulaşılabilmektedir.

2-Diğer Anlaşmalar

Türkiye ile İsrail arasında serbest ticaret anlaşmasına ek olarak; Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması, Çifte Vergilendirmenin Önlenmesi, Vergi Kaçakçılığının Engellenmesi, Ticari, Ekonomik, Sınai, Teknik ve Bilimsel İşbirliği, Ar-Ge ve Standardizasyon, Uygunluk Değerlendirmesi ve Metroloji Alanında İşbirliği, Bilimsel ve Teknik İşbirliği, Çevre Sorunlarında ve Doğa Korunmasında İşbirliği, Kültür Alanında İşbirliği, Turizm İşbirliği, Sağlık ve Tıp Alanında İşbirliği Anlaşmaları ve Tarımsal İşbirliği Mutabakat Zaptı mevcuttur.

İhracat Potansiyeli Olan Başlıca Sektörler

İsrail pazarında Türkiye için potansiyel arz eden başlıca sanayi sektörleri şunlardır: ambalaj malzemeleri, beyaz eşya, cam ve seramik inşaat malzemeleri, demir çelik, doğal taşlar, elektrikli makineler ve kablolar, elektronik, elyaf ve iplik, ev tekstili, halı, hazır giyim, ısıtma soğutma ve havalandırma cihazları, inşaat malzemeleri, kağıt karton ürünleri, kimya sanayi, kumaş, mobilyalar, otomotiv ana ve yan sanayi, sofra ve mutfak eşyaları, temizlik maddeleri.
İsrail pazarında Türkiye için potansiyeli olan başlıca tarım sektörleri ise bakliyat, bisküvi, bitkisel yağlar, hububat, kuru meyveler, makarnalar, sert kabuklu meyveler, şekerli ve çikolatalı mamuller ile yumurta sektörüdür.

İki Ülke Arasındaki Ticarette Yaşanan Sorunlar

İki ülke arasındaki ticari ilişkiler geliştikçe, çıkan ihtilafların sayısı da artmaktadır. Başlıca ihtilaf nedenleri arasında malın kalitesinin beğenilmemesi nedeniyle malın iadesi veya fiyatta indirime gidilmesi gibi hususlar yer almaktadır. Türk firmalarının İsrailli firmalar ile çalışırken, tüm hususların detaylı bir şekilde yer aldığı yazılı bir sözleşme yapmalarında fayda görülmektedir. Ayrıca, bazı hallerde mal bedelinin tahsil edilememesi gibi durumlarla da
karşılaşılmaktadır. İsrailli firmalar, Türk firmaları arasındaki rekabeti bildikleri için; ihracatçılarımızı “açık hesap” çalışmaya zorlamaktadır. Güvene dayalı olan bu sistemde, alacağın ödenmemesi durumunda hukuki yollara başvurma imkanı olmakla birlikte, tahsilat çok zor olmaktadır. Bu itibarla firmalarımızın muhakkak suretle yazılı anlaşma yapmaları ve “gayri kabili rücu akreditif” ile çalışmaları tavsiye edilmektedir. Ticaret hacmindeki artışa paralel olarak Türk ve İsrailli bankaların her iki ülkede karşılıklı şube açmalarının teşvik edilmesi maliyeti düşürücü bir etki yaratacaktır. İsrail’de firmaların Ticaret Odaları’na üyeliği zorunlu olmadığından; uyuşmazlık halinde Odalar nezdinde herhangi bir yaptırım uygulanamamaktadır. Uyuşmazlığın ancak mahkeme yoluyla çözülmesi mümkün olabilmektedir. Bu nedenle firmalarımızın sözleşme şartlarını açık bir şekilde belirtmelerinde fayda görülmektedir. İsrailli firmalar yüz yüze iş görüşmelerini tercih etmektedirler. Bu nedenle çok rahatlıkla Türkiye’ye gelebilecekleri gibi, Türk partnerlerini de İsrail’e davet edebilmektedirler. İsrailli Hukuk Büroları ve Avukatlar hakkında bilgiye http://www.martindale.co.il adresinden, İsrail’de yerleşik Türkçe bilen avukatlar veya Türkiye’de yerleşik İbranice bilen avukatlar ile ilgili olarak ise T.C. Tel Aviv Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği’ne başvurulması faydalıdır.

Türkiye ile İsrail arasındaki ticari ilişkilerde karşılaşılan diğer sorunlar şöyle özetlenebilir:

Et ürünleri başta olmak üzere İsrail’e ihraç edilecek gıda ürünlerinde, Musevi dinine
uygunluğu belgeleyen “Koşer Sertifikaları” aranmaktadır. Söz konusu sertifikaların
temininde karşılaşılan sorunlar İsrail’e yönelik ihracatımızı olumsuz yönde
etkilemektedir.

  • İş adamlarımız İsrail’e gitmek için vize almak zorundadırlar. Söz konusu vizenin alınmasına ilişkin prosedürün uzun olması ve bürokratik işlemler gerektirmesi ticareti caydırıcı bir rol oynamaktadır. Ayrıca Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ne girişlerde durumun İsrail’e gitmeden önce İsrail güvenlik birimlerine bildirilmesi ve izin alınması gerekmektedir.
  • Ülkemizden İsrail’e yapılan ihracatta ağırlıklı olarak deniz yolu kullanılmaktadır. Ancak özellikle soğuk havalı konteynırların temin edilmesinde karşılaşılan güçlükler nedeniyle, bu ülkeye yönelik bozulabilir ürün ihracatımız arzu edilen düzeye ulaşamamaktadır.
  • İsrail’e yapılan ihracatta kara yolunun tercih edilmemesinin temel nedeni, İsrailli alıcıların ithal ettikleri malın hiçbir Arap ülkesine uğramadığı yönünde garanti istemeleri ve ancak çok özel durumlarda malın Mısır ve Ürdün’e uğramasına izin vermeleridir.
  • İsrail’in özellikle yaş ve kuru sebze-meyve ithalatı izinlerinde, üretim alanlarında zirai karantina denetimi yapılmasını şart koşması ticarette önemli bir teknik engeldir.
  • İsrail hükümeti ülkede artan işsizlik gerekçesiyle yabancı işçi sayısına önemli kısıtlamalar getirmiş olup, bu çerçevede çalışma vizesi sürelerini 5 yıl ile sınırlandırmış, yabancı işçi çalıştıran şirketlere “istihdam vergisi” uygulamıştır.

Pazarda Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

İsrail’de dinin sosyal hayata ve ticarete etkileri çok yoğundur. Bunun en belirgin örnekleri başta Shabbat olmak üzere dini günler ve Koşer şartıdır.
Cuma günü güneş batarken başlayan ve Cumartesi güneş battığında sona eren “Shabbat” sırasında İsrailliler hiç bir şekilde çalışmamakta ve iş konuşmamaktadır. Cuma öğleden itibaren iş yerleri kapanmaktadır. Muhafazakar Yahudiler, Shabbat’ta ateş yakmamakta; araç, telefon, elektrik vb kullanmamaktadır. Ülkede dini bayramlar da Shabbat gibi yaşanmakta, Kipur süresince ülkede trafiğe araç çıkmamakta ve havaalanı kapalı olmaktadır.

Koşer, İslam dinindeki “helal” mecburiyetinde olduğu gibi; gıdaların dini kurallara uygun olması şartıdır. Özellikle et ürünlerinde (hayvanın makbul hayvan olması, kesimin dini kurallara göre yapılması, et ürünleriyle süt ürünlerinin aynı anda yenmemesi) katı kurallar bulunmaktadır. Yasal zorunluluk olmamakla birlikte, gıda ihracatçılarımızın bu belgeyi almadan İsrail’e ihracat yapması güçtür. İsrailliler hediye almayı sevseler de, Koşer nedeniyle gıda maddesi hediye etmemek gerekir. Yemeğe davet edileceklerse, Koşer konusunda hassas olup olmadıkları uygun bir dille önceden sorulmalıdır.
Kudüs’te her üç din için kutsal mekanlar bulunmakta ve İsrail’e gelen yabancılar Kudüs’e büyük ilgi göstermektedir. Kudüs’ün bütün ilahi dinler için kutsal olduğu unutulmamalı ve kıyafet seçimi yapılırken kutsal mekanlara uygun giysiler tercih edilmeli, ağlama duvarı mümkünse Shabbat dışında ziyaret edilmelidir. Cuma öğleden sonra ve Cumartesi günleri ağlama duvarında kesinlikle fotoğraf çekilmemeli ve cep telefonları kapalı tutulmalıdır. Dindar Yahudiler Shabbat’ta elektrikli cihazlar kullanmadıkları için kutsal yerlerde bu kurala uyulmasına büyük önem vermektedirler.

Para Kullanımı

İsrail’in resmi para birimi Yeni İsrail Şekeli (YİŞ) olup, banknotlar 20, 50, 100 ve 200’lük birimler halinde, madeni paralar ise 1, 5, 20’lik birimler halinde basılmaktadır. Bankalarda, otellerde ve özel döviz bürolarında belli oranlarda komisyon alınarak para değişimi yapılmaktadır.

Pasaport ve Vize İşlemleri

İsrail’e seyahat etmek isteyen Umuma Mahsus Pasaport hamilleri vizeye tabidir. Diplomatik, Hizmet ve Hususi Pasaport hamilleri ise, anılan ülkeye yapacakları 3 aya kadar ikamet süreli seyahatlerinde vizeden muaftır. (www.mfa.gov.tr) İsrail Makamlarıyla yürütülen görüşmeler sonucunda, bir ticari organizasyona kayıtlı olduğunu belgeleyen Türk iş adamlarına çok girişli vize verilmesi uygulaması başlamıştır. Ancak İsrail makamları vize için davet mektubu talep etmektedir. Bu uygulamaya göre İsrailli bir firmanın kendi İçişleri Bakanlığı kanalıyla Türkiye’deki İsrail temsilciliklerine resmi bir davetiye göndermesi gerekmektedir. Batı Şeria ve özellikle Gazze Şeridi’ne giriş için, bu durumun İsrail’e gelmeden önce İsrail güvenlik birimlerine bildirilmesi ve izin alınması gerekmektedir.

Pasaportlarında İran, Afganistan, başta Suriye ve Lübnan olmak üzere Arap ülkelerinin vize ve damgaları olan yolcular, İsrail’e giriş ve çıkışta uzun süre sorgulanmaktadır. Özellikle diplomatik, hususi ve hizmet pasaportları için vize alınması gerekmediğinden, pasaportta hangi ülkelerin damgaları olduğuna önceden dikkat edilmeksizin İsrail’e gelen yolcular havaalanında sorunlarla karşılaşmaktadır. Resmi heyetlerin programlarını, pasaport detayları ile birlikte makul bir süre önceden Dışişleri Bakanlığı kanalıyla T.C. Tel Aviv Büyükelçiliği’ne bildirmeleri de faydalı olacaktır.

Resmi Tatiller ve Çalışma Saatleri

İsrail’e yapılacak iş ziyaretleri için özellikle Haziran-Temmuz-Ağustos gibi sıcak yaz ayları pek uygun değildir. Diğer zamanlarda ise bayramlara ve resmi tatil günlerine dikkat etmek gerekmektedir. İsrail’de hafta sonu resmi tatil günleri Cuma ve Cumartesi günleridir. Pazar günü haftanın ilk iş günüdür. “Shabbat” nedeniyle resmi daireler ve çoğu şirketler Cuma ve Cumartesi günleri kapalıdır. Yahudiler Shabbat zamanında çalışmamakta ve iş konuşmamaktadır. Çalışma gününe rastlayan yarım gün tatillerde iş yerleri saat 13.00’de kapanmakta, resmi kurum ve odalar genellikle tam gün kapalı olmaktadır. Bu tatillerin dışında Arapların çoğunlukta olduğu bölgelerde Müslüman bayramları, Hıristiyanların çoğunlukta olduğu yerlerde Hıristiyan bayramları kutlanmaktadır.

20 Temmuz (Tisha b’Av; bankalar kapalıdır); 30 Eylül (Yahudiler için Yılbaşı); 18 Eylül (Yom Kippur); 23 Eylül (Sukkot); 10 Ekim (Simchat Torah); 2-9 Aralık (Chanukah; okullar kapalıdır) Kullanılan Lisan İsrail’de ana dil İbranicedir. Ancak İngilizce’de çok yaygın olarak kullanılmaktadır.

 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Nijerya ile Ticaret ve İş Fırsatları

24 Nisan 2023 13:00, Pazartesi

Nijerya hakkında genel bilgiler olarak verirsek; Nijerya Federal Cumhuriyet şeklinde ve yaklaşık 36 eyalet ve bir tane merkez eyaleti bulunmaktadır.  Devlet başkanı Muhammed Buhari, resmi dili İngilizce, %50’si müslüman, %40 hristiyan ve yaklaşık %10’da yerel dinlere mensuptur. Nüfusu yaklaşık 205 milyo, yaş ortalaması 18,3 ve ortalama ömür ise 59,3’dür.  Etnik yapısı ise, çok fazla etnik […]

Avrupa’da En Çok Satılan Ürünler Nelerdir?

15 Haziran 2022 15:37, Çarşamba

Avrupa’da En Çok Satılan Ürünler Nelerdir? Avrupa’da En Çok Satılan Ürünler Nelerdir? günümüzde ağır sanayi ürünleri ve yan ürünleri (Otomobil, Rafine Petrol, Elektronik Devre, Oto Parça, Bilgisayar, İlaç) olarak yer alsa da elektronik ürünlerde bu kategoriye fiyat yükseklikleri sebebi ile girmektedir. Dünyada en çok satılan ürünler içerisine ilaç kategorisinin de girmesi ayrıca düşündürücüdür. İnternetten En […]

Etiyopya ile Ticaret ve İş Fırsatları

04 Aralık 2020 11:52, Cuma

Etiyopya Hakkında Genel Bilgi Etiyopya hakkında önce bir bilgi verelim. Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa dır,  yönetim biçimi federal Cumhuriyettir. Başkanı Dr. Abiy Ahmet, Devlet Başkanı ise Sahle-Work ZEYDE olan ülkede en fazla konuşulan yabancı dil ingilizcedir.  Dini açıdan değerlendirdiğimizde karışık dinlere mensup insanlar mevcuttur. %63 oranında Hristiyan, %34 oranında Müslümanlar ve  onun devamında da yine […]

Romanya
10 Ağustos 2020 17:38, Pazartesi

Romanya ve Romany’ya ihracat ile ilgili tüm bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz. Coğrafi Konum Asya, Avrupa ve Ortadoğu’nun kavşak noktasında, Tuna Nehri ve Karadeniz yakınlarında yer alan Romanya, coğrafi yerleşim açısından oldukça stratejik bir konuma sahiptir. Büyük bir ekonomik potansiyeli elinde bulunduran ülke, gelişmiş sanayii ve tarım alanlarının yanı sıra zengin doğal kaynakları açısından da oldukça […]

Suudi Arabistan
14 Temmuz 2020 12:16, Salı

Suudi Arabistan ve Suudi Arabistan’a ihracat ile ilgili tüm bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz. Genel Ekonomik Durum Ülke ekonomisi çoğunlukla ham petrol üretimine dayanan Suudi Arabistan dünyanın en büyük petrol üreticisi konumundadır. Ekonomik büyümede petrol fiyatları ve petrol üretimi etkilidir. Petrolün ülke GSYH’sı içindeki ağırlığının (%42-45) azaltılması amacıyla “2030 Vizyonu” ile “2020 Ulusal Değişim Planı” açıklanmıştır. […]

YORUMLAR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

× İhracat Yapmak İstiyorum